Gerek dünyada gerekse Türkiye’de bazı kitaplar çeşitli
nedenlerle bir dönem yasaklanmıştır. Bu yazıda bir dönem Milliyet Gazetesi
tarafından da okurlarına armağan edilen 11 tane kitabın yasaklanma öyküsü yer
almaktadır.
1. Don Kişot (Cervantes)
Roman türünün atası olarak kabul edilen “Don Kişot”, İspanyol engizisyonu tarafından yasaklanmıştır. Yasaklanma gerekçesi ise hayırseverliği değersiz kılmasıymış. Yazarının 17. yüzyılda edebiyata roman türünü hediye ettiği “Don Kişot” daha sonra bazı bölümleri sansürlenmiş bir şekilde basılır. Kitabın tamamının yeniden basılması için 200 yıl geçmesi gerekti. Kitap, ancak 19. yüzyılda İspanya’da eksiksiz bir şekilde yayımlanabildi.
2. Binbir Gece Masalları
Roman türünün atası olarak kabul edilen “Don Kişot”, İspanyol engizisyonu tarafından yasaklanmıştır. Yasaklanma gerekçesi ise hayırseverliği değersiz kılmasıymış. Yazarının 17. yüzyılda edebiyata roman türünü hediye ettiği “Don Kişot” daha sonra bazı bölümleri sansürlenmiş bir şekilde basılır. Kitabın tamamının yeniden basılması için 200 yıl geçmesi gerekti. Kitap, ancak 19. yüzyılda İspanya’da eksiksiz bir şekilde yayımlanabildi.
2. Binbir Gece Masalları
İçinde “Ali Baba ve Kırk Haramiler”den “Alaaddin’in Sihirli
Lambası”na kadar ezbere bilinen masalların yer aldığı kitabın ilk kopyasının
tarihi 14. Yüzyıla kadar uzanmaktadır. Ömrü uzun, şöhreti de büyük olan bu
kitap, sıklıkla toplum ahlakını bozmakla suçlanmıştır. Kitap, 1926-1950
arasında 24 yıl boyunca ABD’de, yasaklanır. 1985’te ise İsrail’de
yasaklanmıştır. Irak, İran ve Afganistan’da da yasaklanmış olan kitabı, Mısır’da
ise kendilerini “Sınır Tanımayan Avukatlar” olarak bir grup yasaklatmak için
yoğun bir çaba harcamıştır.
3. Suç ve Ceza
(Dostoyevski)
Suç ve Ceza, dünya edebiyatının en önemli başyapıtlarından
bir tanesidir. Dostoyevski, bu büyük romanını hapishaneden çıktıktan sonra
kaleme almış, ilk olarak da 1866 yılında bir edebiyat dergisinde tefrika
etmiştir. Eser; Rusya’da gerici, Polonya’da ise kötümser olduğu gerekçesiyle
yasaklanmıştır. Başarılı bir hukuk öğrencisi olan Raskolnikov, parasızlık
yüzünden okulunu yarım bırakır. Sonra ise ruhunu asla bırakmayacak bir cinayet
işler. Roman ise bu vicdan muhasebesi etrafında sürüklenir gider.
4. Sınıf (Rıfat
Ilgaz)
1944’te yayımlanan “Sınıf” bir şiir kitabıdır. Kitap 25 gün
satışta kaldıktan sonra hızla toplatılır. Kitabın yasaklanması oldukça ilginç
bir gerekçeye dayanmaktadır. Bu şiir kitabı, sol görüşü çağrıştıran bir isme
sahip olması ve bu isminin aynı zamanda kırmızı kapakla desteklenmesi nedeniyle
yasaklanmıştır. Kitabın yazarı Rıfat Ilgaz ise altı ay hapse mahkûm edilir. Rıfat
Ilgaz, cezasını eksiksiz çeker ve tahliye olur. Yaşadıklarını ise ileride “Karartma
Geceleri” isimli anı-romanında anlatır. 12 Eylül döneminde ise baskıcı rejimin
nefesi yine ensesindedir, gözaltına alınır. Ilgaz’ın yaşadıkları yıllar sonra
bir başka kitaba ilham verir. Babasının yaşadıklarına bizzat şahit olan oğlu
Aydın Ilgaz, “Sınıf” ve “Hababam sınıfı” ile ilgili anılarını “Sınıf’ın
Efsanesi” adlı kitabında anlatır.
5. Minyeli Abdullah
(Hekimoğlu İsmail)
Kitabın yazarı, Hekimoğlu İsmail mahlasını kullanan Ömer
Okçu’dur. Ömer Okçu; 1967 yılında yayımlanan romanı yazdığı zaman muvazzaf
subaydır, bu nedenle de kimliğini gizler. Yazar, romanı yazarken kimseye bundan
bahsetmez. Okçu, devletin düzenini değiştirmeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle
birkaç kez hapse girer. Kitap, bugüne kadar 90’ın üzerinde baskı yapmıştır.
Kitap, aynı zamanda sinemaya da uyarlanır. Mesut Uçakan’ın yönettiği filmde
başrolü Berhan Şimşek oynar. Sağ kesimin sineması olarak kabul edilen ‘beyaz
sinema’nın başyapıtlarından bir haline gelir ve gişe rekorları kırar.
6. Felsefenin
Başlangıç İlkeleri (Georges Politzer)
Felsefenin Başlangıç İlkeleri, yazarın Paris İşçi
Üniversitesi’nde Diyalektik Materyalizm dersindeki öğrencileri tarafından
alınan notlara dayanmaktadır. 1942’de Naziler tarafından kurşuna dizilerek
öldürülen yazar, bu kitabının yayımlanışını görememiştir hiç. Kitap Türkiye’de
geniş bir okur kitlesi tarafından ilgiyle karşılanmış ve devrimcilerin en
önemli başvuru kitaplarından biri olmuştur. Türkçede ilk olarak 1966’de yayımlanan
kitabın yazarı Georges Politzer, Macar asıllı bir Fransızdır. Marksisttir ve
Kızıl Kafalı Filozof olarak tanınmıştır. Kitapla ilgili 1971 yılında
dava açılmış, ancak beraat ile sonuçlanmıştır. Kitap, 12 Eylül darbesinden
sonra yasaklanan ilk eser olmuştur.
7. Bir Avuç Gökyüzü
(Çetin Altan)
Çetin Altan, bu romanını 12 Mart sonrasında 17 ay kaldığı
hapishane döneminde zihninde tamamlamıştır. Bir Avuç Gökyüzü, siyasi bir
mahkûmun kendi içindeki zindanı anlatır. Kitap müstehcenlik iddiasıyla toplatılır.
Dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan, müstehcen yayınlar konusunda kanunların
verdiği yetkilerin eksiksiz kullanıldığından övünçle söz eder. İtirazı olana da
romanın 26. ve 214. sayfalarını okumalarını önerir. 9 Ekim 1974’te mahkeme oy
birliğiyle kitabın serbest bırakılmasına karar verir. “Bir Avuç Gökyüzü” 9 dile
çevrilir. 1988’de ise Ümit Elçi tarafından sinemaya uyarlanır. Başrolleri ise
Aytaç Arman ile Zuhal Olcay paylaşırlar.
8. Darağacında Üç
Fidan (Nihat Behram)
Nihat Behram’ın “Darağacında Üç Fidan” isimli kitabı, Deniz
Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın yakalanmadan önceki son günlerini ve
yakalanışlarını anlatan bir belgesel niteliğindedir. Vatan Gazetesi için yazı
dizisi olarak hazırlanmıştır. Dizinin her gününde gazete toplatma cezası alır.
Kitap şeklinde ise ilk olarak 1976 yılında May Yayınları tarafından yayımlanır
ve beklendiği üzere kıyamet kopar. Kitap yasaklanmakla kalmaz, ilk altı
baskısından kalanlar kitapevlerinden tek tek toplatılır. Nihat Behram
hakkındaki ağır ceza davaları sıkıyönetim mahkemelerine devredilince, yazar
1980’de Türkiye’yi terk eder. Yıllar süren mücadele sonucunda beraat kararı
çıkınca, tam 16 yıl sonra yazar ülkesine döner. Nihayet 21 yıl sonra hem kitap
hem de yazar tamamen beraat eder hakkında açılan davalardan.
9. Çizgilerle Nâzım
Hikmet (Yazan: Müjdat Gezen - Çizen: Savaş Dinçel)
Türk tiyatrosunun iki önemli ismi olan Müjdat Gezen ve Savaş
Dinçel, 1978 yılında özene bezene bir Nazım Hikmet kitabı hazırlarlar. Kitaba “Çizgilerle Nazım Hikmet” adını verirler. Yazılarda Müjdat Gezen’in, çizgilerde ise Savaş Dinçel’in imzası vardır. Savaş Dinçel’in çizimleri hazırlaması 7 ay sürmüştür. Çünkü teknoloji
yetersiz olduğundan el emeği, göz nuruyla çalışır. İlk beş sene sorunsuz bir
şekilde geçer. Fakat 12 Eylül sonrasında işler değişir. 1983 yılında
sıkıyönetim döneminde davayla karşılaşırlar. Suçları ise komünizm propagandası
yapmak ve hükümetin manevi şahsiyetini tahkir etmektir. 21 yıla kadar hapis
cezasıyla tutuklu olarak yargılanırlar. Kitapları ise toplatılarak yakılır. İlk
duruşmada beraat ederler. Yok edilmiş olan “Çizgilerle Nazım Hikmet” isimli kitabı 1995
yılında Nazım Hikmet vakfı sahiplenir. Savaş Dinçel’de bulunan orijinal çizimlerle
kitabın baskısı yeniden yapılır. 2007 yılına gelindiğinde yine çizeri tarafından renklendirilerek zamana daha uygun bir format ile okurlarla buluşur.
10. Asılacak kadın
(Pınar Kür)
12 Eylül’den sonra Pınar Kür’ün yasaklanan ilk kitabı “Yarın
Yarın” oluyor. Komünizm propagandası yapmakla suçlanıyor ve askeri mahkemede
yargılanıyor. Ardından birkaç sene sonra “Bitmeyen Aşk” yayımlanıyor. Fakat
yasaklanıyor. Ardından “Asılacak Kadın”, mahkemeye düşüyor. Son iki eserin suçu
Turgut Özal’ın çıkardığı Muzır Yasası’nı ihlal etmek. Pınar Kür ve kitabın
yayıncısı olan Can Yayınları’nın sahibi Erdal Öz birlikte yargılanırlar. Ayrıca
Başar Sabuncu’nun yönettiği ve başrolünü Müjde Ar’ın oynadığı “Asılacak Kadın”
kitabının sinema uyarlaması da Denetleme Kurulu’na takılır ve gösterimi
yasaklanır.
11. Yatak Odasında
Terör (Serge Bramly)
Fransız yazar Serge Bramly “Yatak Odasında Terör” isimli
kitabında Marquis de Sade’ın, Picpus’ta yaşadıklarını anlatır. Ayrıca “Yatak
Odasında Felsefe” isimli kitaptan da esinlenerek kitabına “Yatak Odasında
Terör” ismini vermiştir. Kitap, 2000 yılında Benoit Jacquot tarafından sinemaya
uyarlanır ve “Sade” rolünü Fransız aktör Daniel Auteuil oynar. Kitap Türkçeye
uyarlanıp, yayımlandıktan bir süre sonra yasaklanır. Bu roman, İstanbul 2. Sulh
Ceza Mahkemesi’nin 8.10.2011 gün ve 2001/323 sayılı müteferrik kararı ile
toplatılır. Gerekçesi ise “Halkın ar ve hayâ duygularını incitmek, cinsi
arzuları tahrik ve istismar etmek, genel ahlaka aykırı ve müstehcen olmak”tır. Marquis
de Sade, “Yatak Odasında Felsefe” isimli kitabın yazarı ve aynı zamanda
Sadizm’in babasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder